Avrupa Birliği Ülkelerinde İç Güvenlik Stratejisi

Kaynak: “Avrupa Birliği Ülkelerinde İç Güvenlik Stratejisi “dokümanı
A.B.D de yaşanan 11 Eylül saldırısı sonrası ağırlıklı olarak gündeme gelen ve artan güvenlik ihtiyaçlarının yanı sıra oluşabilecek asimetrik ve global tehditler tüm dünyada olduğu gibi Avrupa Birliği ülkelerinde de güvenliğe olan talebi arttırmıştır.
Bu gün tüm ülkeler de hiç şüphesiz sınır ötesi tehditlere karşı organize olmadan tek başlarına mücadele etmelerinin mümkün olamayacağı kanaati hakimdir.
Avrupa güvenliğine ilişkin; Lizbon anlaşması ve Stockholm programları kapsamında bir iç güvenlik stratejisinin oluşturulması konusunda Avrupa Birliği Komisyonu’nda 22 Kasım 2010 tarihinde nihai bir karar tesis edilmiş ve konu Avrupa Parlamentosu ve Konseyine iletilmiştir.
Avrupa Birliği Komisyonunda oluşturulan ”Avrupa Birliği Ülkelerinde İç Güvenlik Stratejisi “ ne göre ve daha güvenli bir Avrupa için konulan hedefler:
-Uluslar arası suç şebekelerinin dağıtılması,
-Terörizmin önlenmesi; bu bağlamda ülkelerin güçlenmesi,
-Siber alanda vatandaşlar ve işletmelerin güvenliklerini arttırıcı tedbirlerin alınması,
-Sınır Güvenliğinin sağlanması
-Ülkelerin krizlere ve felaketlere karşı dirençlerinin arttırılması;
olarak belirlenmiştir.
Değişen şartlar nedeniyle tehdit algılamasında ki değişim ve gelişime önem vermenin yanı sıra Avrupa Birliğinde işbirliği çalışmalarını arttırmak ve bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinde kurumlar, makamlar ve birimlerde güçlerin birleştirilmesi ile” Avrupa Birliği İç Güvenlik Stratejisi”nin koordineli olarak uygulanması kararı verilmiştir.
Daha güvenli bir Avrupa’ya doğru birlikte çalışma
Birçok Avrupa’ lı günlük hayatlarını nispeten güvenli bir biçimde yaşayabiliyor olmalarına rağmen aynı zamanda, hem büyüklük hem de karmaşıklık açısından giderek artan ciddi güvenlik tehditleriyle de karşı karşıyadırlar. Günümüzde güvenlikle ilgili sorunların çoğu sınır ötesi ve sektörler ötesi nitelikte olmasına rağmen üye devletlerin hiçbiri bu tehditlere tek başına müdahale edememektedirler. Bu gün beş Avrupalı’ dan dördü organize suçlara ve terörizme[1] karşı Avrupa Birliği düzeyinde daha fazla tedbir alınmasını talep etmektedir.
Günümüzde yeni ortaya çıkan bu tehditlere müdahale etme ve Avrupa’nın güvenliğini arttırma konusunda epey mesafe kazanılmıştır. Yürürlüğe konan Lizbon Anlaşmasıyla[2] ve Stockholm Programı ve ona ait Eylem Planının[3] rehberliğinde, Avrupa Birliği artık ileriye doğru kararlı adımlar atma fırsatı yakalamıştır. 2010 yılının başlarında İspanya[4] da kabul edilen İç Güvenlik Stratejisinde Avrupa Birliği içindeki bu meselelerle nasıl başa çıkılacağına yönelik, prensipler ve talimatlara yer verilmiş ve Komisyondan bu stratejinin uygulanması için adımların atılması istenmektedir.
Avrupa Birliği İç Güvenlik Stratejisinin başlatılması ile; üye devletlerin ve Avrupa Birliği Kurumlarının zaten kararlaştırmış olduğu bir temelin üzerine çıkar ve önümüzdeki dönemlerde nasıl birlikte çalışarak ciddi ve organize suçlar, terörizm ve siber suçlarla daha etkili mücadele edip bunları önleyebilecekleri, dış sınırların yönetiminin nasıl güçlendireceği ve doğal ve yapay felaketlere karşı nasıl direnç oluşturulacağı konusunda önemli mesafeler kazanılmıştır.
Genel güçlüklerin çözümü için ortak bir gündem
Avrupa Birliği’nin iç güvenliğinde görev; emniyet ve adliye ile işbirliği, sınır yönetimi ve kriz yönetimi alanlarında ortak politikaların tesisi, mevzuatta ve pratikte işbirliğinden oluşur. Güvenlik hedeflerini tutturmaya çalışırken, bu husus aynı zamanda Avrupa Birliği’nin iç ve dış politikalarına olan katkısı da çok önemlidir.
Avrupa Birliği İç Güvenlik Stratejisinin oluşturulması ile beraber Üye Devletler, Avrupa Parlamentosu, Komisyon, Konsey ve acentelerle, sivil toplum ve yerel makamlar dahil, diğerleri için ortak bir gündem öne sürülmüş olur. Bu gündem imalatçıların ve hizmet sağlayıcıların son kullanıcılarla yakın işbirliği içinde olduğu sağlam bir Avrupa Birliği güvenlik endüstrisi tarafından desteklenmelidir. Günümüzde güvenlikle ilgili güçlüklere müdahale etme yolundaki ortak çabalarımız Avrupa 2020 stratejisinde öne sürülen sosyal pazar ekonomisinin Avrupa modelini güçlendirip geliştirmeye de katkıda bulunacaktır.
Ortak değerleri temel alan güvenlik politikaları
İç Güvenlik Stratejisinin oluşturulması ve bunu uygulamaya yönelik araç ve eylemler Avrupa Birliği Temel Haklar Anlaşmasında[5] belirtilen hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı dahil ortak değerleri temel almalıdır. Kriz yönetimine yaklaşımımızın en önemli özelliği dayanışma olmalıdır. Terörizm karşıtı politikalarımız tehditlerin boyutuyla orantılı olmalı ve gelecekteki saldırıları önlemeye odaklanmalıdır. AB’de yasaların verimli biçimde uygulanmasının bilgi alışverişiyle kolaylaştırıldığı hallerde, bireylerin mahremiyetini ve kişisel bilgilerin gizliliğiyle ilgili temel haklarını da korumalıyız.
Global bakış açısından iç güvenlik
İç güvenlik dünyanın geri kalanından yalıtılmış bir halde sağlanamaz ve bu nedenle Avrupa Birliği güvenliğinin iç ve dış yönlerinin birbiriyle tutarlılığını ve birbirini tamamlayıcı niteliğini temin etmek önemlidir. Komşularımızda ve ötesinde insan haklarını, demokrasiyi, barışı ve istikrarı teşvik etmeye olan bağlılığımız dahil, iç güvenlik stratejisindeki değerler ve öncelikler Avrupa Güvenlik Stratejisinde[6] belirtilen yaklaşımın ayrılmaz unsurlarıdır. Bu Stratejide kabul edildiği gibi, ABD başta olmak üzere ortaklarımızla ilişkilerimiz ciddi ve organize suçlar ve terörizmle mücadelede büyük öneme sahiptir.
Güvenlik konusu ilgili stratejik ortaklıklara dâhil edilmeli ve ortaklık anlaşmalarında Avrupa Birliği fonlarını programlarken ortaklarımızla kurduğumuz diyaloglarda hesaba katılmalıdır. Özellikle, üçüncü ülkelerle ve bölgesel kuruluşlarla yapılan politik diyaloglarda, insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı ve terörizm gibi çoklu tehditlerle mücadele için gerekirse iç güvenlikle ilgili önceliklere yer verilmelidir. Avrupa Birliği ayrıca, dış güvenliği olduğu kadar iç güvenliği de ilgilendiren konularda AB ve üye devlet desteğine ve uzmanlığına ihtiyaç duyabilecek üçüncü ülkelere ve bölgelere de özellikle dikkat edecektir. Avrupa Dış Eylem Servisiyle üye devletlerin, Konseyin ve Komisyonun bilgisini ve becerilerini kullanarak daha fazla tedbiri ve uzmanlığı bir araya getirmek mümkün olacaktır. Güvenlik deneyimi, özellikle öncelikli ülkelerde, Europol irtibat görevlileri ve irtibat hâkimleri[7] dahil AB delegasyonuna yayılmalıdır. Bu uzmanlarda istenen sorumluluklar ve görevler komisyon ve Avrupa Dış Eylem Servisi tarafından tanımlanacaktır.
STRATEJİNİN UYGULANMASI
Yürürlüğe sokulan iç güvenlik stratejisinin gerçekleştirilmesi Avrupa Birliği kurumlarının, üye devletlerin ve Avrupa Birliği birimlerinin ortak sorumluluğudur. Bu da stratejinin görev ve sorumluluklarla uygulanabilmesi için, Konsey ve Komisyonla beraber ve Avrupa dış eylem servisiyle yakın irtibat halinde, stratejik hedefleri tutturma noktasına doğru ilerlemeyi sağlayacak bir süreç belirlenmesini gerektirir. Özellikle, komisyon iç güvenlik alanında operasyonel işbirliğine yönelik daimi komitenin (COSI) faaliyetlerini destekleyerek operasyonel işbirliğinin teşvik edilip pekiştirilmesini ve üye devletlerdeki yetkili makamların eylemlerinin daha kolay koordine edilmesini sağlayacaktır.[8]
Uygulama
Öncelikler Avrupa Birliği birimlerinin operasyon planlamasında, ulusal seviyede ve komisyonun çalışma programlarında yansıtılacaktır. Komisyon, güvenlik araştırması, endüstriyel politika ve iç güvenlikle ilgili Avrupa Birliği fon programları kapsamındaki projeler dahil, güvenlikle ilgili faaliyetlerin stratejik hedeflerle tutarlı olmasını sağlayacaktır. Güvenlik araştırmasına çok yıllık araştırma ve geliştirme çerçeve programı kapsamında maddi kaynak sağlamaya devam edilecektir. Uygulamanın başarılı olması için komisyon bir dahili çalışma grubu kuracaktır. Daha geniş ölçekli Avrupa Güvenlik Stratejisiyle tutarlılığı sağlamak ve risk ve tehdit değerlendirmeleri dahil iç ve dış politikalar arasındaki sinerjilerden yararlanmak için Avrupa dış eylem servisi de davet edilecektir. Aynı amaçla, COSI ve Politika ve Güvenlik Komitesi de birlikte çalışmalı ve düzenli toplantılar yapmalıdır.
2011-2013 dönemi için gerekebilecek Avrupa Birliği fonları çok yıllık mali çerçevenin mevcut tavanı dahilinde sağlanacaktır. 2013 sonrası dönem için, iç güvenlik fonları o dönem için yapılacak tüm öneriler hakkında Komisyon çapında yapılan bir müzakere bağlamında incelenecektir. Bu müzakere sırasında, Komisyon bir İç Güvenlik Fonu oluşturmanın fizibilitesini de tartışacaktır.
İzleme ve değerlendirme
Komisyon, Konseyle beraber, eyleme dökülmüş iç güvenlik stratejisinde kaydedilen ilerlemeyi izleyecektir. Komisyon, üye devletlerden ve Avrupa Birliği birimlerinden gelen katkıları temel alarak ve mevcut raporlama mekanizmalarını da mümkün olduğu kadar kullanarak, strateji hakkında Avrupa Parlamentosuna ve Konseye yıllık rapor verecektir. Yıllık raporda stratejik hedeflerden her birindeki başlıca gelişmeler üzerinde durularak, Avrupa Birliği ve üye devlet düzeyinde alınan tedbirlerin etkili olup olmadığı değerlendirilecek ve gerekirse Komisyona önerilerde bulunulacaktır. Yıllık raporda ayrıca iç güvenliğin durumunu anlatan bir ek yer alacaktır. Bu ek ilgili birimlerden gelen katkılardan destek alarak Komisyon tarafından hazırlanacaktır. Bu rapor Avrupa Parlamentosuna ve iç güvenlik hakkındaki Konsey müzakerelerine yıllık bilgi verebilecektir.
SONUÇ
Dünyamız ile birlikte ve çevremizdeki tehditler ve güçlükler değişmekte. Avrupa Birliğinden gelen tepkiler de buna göre geliştirilmelidir. Bu stratejide genel hatları verilen eylemleri uygulamaya koymak için birlikte çalışarak doğru yolda ilerlemektir. Aynı zamanda, ne kadar güçlü ve hazırlıklı olunursa olunsun, tehditlerin asla tamamen yok edilemeyecek olması kaçınılmazdır; işte bu nedenle çalışmaların hızlandırılması ve yaygınlaştırılması çok önemlidir.
Yeni bir yasal çerçeve olan Lizbon Anlaşmasıyla beraber, İç Güvenlik Stratejisinin oluşturulması önümüzdeki dört yıl boyunca Avrupa Birliği’nin ortak gündemi olmalıdır. Bunun başarısı tüm Avrupa Birliği aktörlerinin ortak çabalarına ve aynı zamanda dış dünyayla yapılan işbirliğine bağlıdır. Üye Devletler, Avrupa Birliği kurumları, makamlar ve birimler ancak güçlerini birleştirerek ve bu stratejiyi uygulama yolunda birlikte çalışarak Avrupa’nın günümüzdeki güvenlik tehditlerine karşı koordineli bir tepki vermesini sağlayabileceklerdir.
[1] Standard Eurobarometer 71
[2] Avrupa Birliğinin İşleyişiyle ilgili Anlaşma (TFEU)
[3] Stockholm Programı: Vatandaşlara Hizmet eden ve onları Koruyan Açık ve Güvenli bir Avrupa (Konsey Dokümanı 17024/09); Özgürlük, güvenlik ve adalet alanı oluşturma: Stockholm Programının uygulandığı eylem planı - COM(2010) 171. Stockholm Programı 2010-14 dönemine ait AB adalet ve içişleri programıdır
[4] Konsey Dokümanı, 5842 / 2 / 2010, Avrupa Birliği için İç Güvenlik Stratejisi: Bir Avrupa Güvenliği Modeline Doğru
[5] 'Temel Haklar Anlaşmasının Avrupa Birliğinde etkili uygulanması için strateji' - COM(2010) 573.
[6] 'Avrupa Güvenlik Stratejisi: Daha İyi bir Dünyada Güvenli bir Avrupa' 2003 yılında kabul edildi ve 2008 yılında gözden geçirildi.
[7] Eurojust hakkındaki 2009/426/JHA nolu Konsey Kararına göre Haziran 2011’e kadar yeri değiştirilecek.
[8] Madde 71 TFEU; iç güvenlikle ilgili operasyonel işbirliği için bir Daimi Komite kurulması hakkındaki 2010/131/EU nolu Konsey Kararı.